İnsanlar rekabetçidir. Profesyonel boksörler, futbolcular ve sporculardan amansız klavye savaşçılarına, kardeş rakiplere kadar hepsi kazanmak istiyor. Sabırsız büyükanneler bile ekose arabaları tıka basa dolu tüp kapılardan geçirirken bacak bacaklarını kırar, önce binmek için çaresizdir.
İnkar edilemez. Herkes kazanmak ister.
Kötü bir şey de değil. The Simpsons’tan Barney’nin açıklığa kavuşturduğu gibi, “Biraz sağlıklı rekabette yanlış bir şey yoktur”. Ve o haklı. Rekabetçilik, insan olarak bize tamamen doğal gelen bir şeydir.
Bizi daha iyi olmaya teşvik eder ve evrimimizde iki ayaklılık, elektrik ve sporlar kadar bir faktördür.
Her yarışmanın sorunu, kazananlar varsa kaybedenlerin de olması gerektiğidir. Ayrıca, zaferin boyutu genellikle bu süreçte mağlup edilen rakiplerin sayısıyla orantılıdır.
Yani, en önemli kazanımlar genellikle diğer birçok insanın umutları ve hayalleri pahasına gelir.
Poker dünyasında turnuvalar bunun harika bir örneğidir.
Kaybetmek eğlenceli değildir ve işler yolunda gitmediğinde durumlarla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmek çok önemlidir. Bu konuyla ilgili bazı değerli ipuçları ve görüşler almak için, makalenin tamamını okumak üzere 888poker Magazine’i ziyaret ettiğinizden emin olun.